Aşk. sabırdır. Saygıdır. Keşiftir. Anlaşmaktır. İnceliktir. Korumaktır. Sorumluluktur. Mizahtır. Teslimiyettir. Gerçektir. Neşedir. Mutluluktur. Sıcaklıktır. Tazeliktir. Sarılmaktır. Şanstır. Saftır. Öze götürendir.
Gidiyor musun diye sorma bana.

Gönderen sensin.
Ne terk etmeyi istedim seni,
Ne de daha yaşamadığımız bu aşkı toprağa gömmeyi.
Senin kadar öfkeliyim ben de.
Senin kadar endişeli…
Bir dokunuşunla bin kenti yıkacak güç verirdin bana
Ama inandıramadım seni.
Sen, sorgularken beni kafanda
Ben, gözlerinin içine bakıyordum kuşkuyla.
Bir tek sözün bağlardı beni sana,
Oysa sen hep susmanın koynunda.

Aşkın içine bir kez girdi mi kuşku,
Teslim alır bedenleri de.
Sütten çıkmış ak kaşık değildim
Ama yalanı sokmadım iki kişilik dünyamıza.
O dünya ki bazen minicik bir odada
Bazen kentin ortasında şekillendi.
Nasıl da güzeldi…
Zaten varsın diye her şey güzeldi ama
Sen buna inanmadın. Ah bu sorular…

Yaşamak varken sevdayı delice,
Niye boğarız sorularla?
Nasıl ikna edebilirdim seni?
Ben, aşk dedikçe sen, dur dedin.
Ben, seninleyim dedikçe
Sen, hayır dedin.
Zaten az konuşan sen
Olumsuz ne kadar sözcük varsa
Bulup çıkardın ortaya.
Bense hiç bir şey diyemedim.

Ne kadar zarar vermişim sana meğer.
Nasıl değiştirmişim seni.
Oysa hiç böyle düşünmemiştim.
Kimseye zarar vermek istemem ben.
Kimseyi olduğundan farklı bir hale getirmek istemem.
Ama öyle oldu işte.
Demek ki; gitmelerin zamanı şimdi.

Çocukluğuna sığınır atlatırsın bu acıyı.
Ne sevişmelerimiz kalır aklında, ne sevda sözlerimiz.
Rahat değilim diyordun ya, rahat ol artık.
Gülüşlerini saklaman için bir neden kalmadı.
Tedirginliğinin sebebi de kalktı ortadan.

Biliyor musun bir tanem!
Gidişim yürekten değil, zorunluluktan.
Sanma ki, bu toy sevdayı başka kimliklere taşırım.
Sanma ki, benden sakladığın gülüşleri
yalancı yüzlerde ararım.
Seni de götürürüm yüreğimde.
Her zaman yokluğunu taşırım.

Bulup, bulup kaybettim seni bebeğim.
Ne yazık ki, tozduman edemedim kuşkularını.
Ne yazık ki, kalamadın bana.
Öpücüğümün kokusu kalacak kapının eşiğinde.
Kokladıkça; bizi bir yanlışa mahkum ettiğini anlayacaksın.



Mehmet COŞKUNDENİZ

4 yorum:

balböcükleri dedi ki...

anaaaaa ben gelene kadar kaç post atmışın kız sen:)mehmet coşkundeniz şu aşk doktoru dimi yahu.şiirdemi yazıyomuş.ay ne romantik adaaaaaaaam:)

Ece dedi ki...

Canım benimmmmmm:))) he kız şiir de yazıyor bu adam:)aynen o taaa kendisi aşk doktoru ben çok sevıyorum Mehmet Coşkundenizi sık takip etmem ama denk geldıkcede okurum:)))
ayrıca kitaplarıda var:)
sevgılerımleeeeeee

MAVİ TUTKU dedi ki...

Güzel bir şiir. Giden bir ilişkiyi mahveden yıllar sonra yanlışını anlasa neye yararki..insanın içi acımış hatta kanayan yaralar sonrası hayata daha farklı bakar halde kaldıktan sonra..
Sevgiler..

Ece dedi ki...

Merhaba Mesut abi nasılsın:)))
ben çookkk yorgun ama mutluyum:)
vee şiir çok hoşuma gıttı paylayayım dedım:)
vee...gıdenın ardından degıl aglamak affına sıgınaraktan tükürmem bıle :)(özür)yıllar once ben acıların en buyugunu yaşadıgım ıcın ufak tefek seyler vın gelır tırıs gıder:)onların yarası kanayıp dursun onların yarası kaynasın kanasın:)
sevgılerımle